Geçenlerde Türk Edebiyatı dergisinin geçmiş sayılarını karıştırırken Silifke'yi dörtlüklerle anlatan bir şiir sayfası karşıma çıktı. Ahmet Kabaklı’nın imtiyaz sahibi olduğu ve edebiyatımızda nice kalemlerin yetiştiği Türk Edebiyatı dergisi Temmuz 1977 45. sayısında şiire yer vermiş. Memleket için yazılan şiirler edebiyatımızda hayli yer tutar...
Geçenlerde Türk Edebiyatı dergisinin geçmiş sayılarını karıştırırken Silifke'yi dörtlüklerle anlatan bir şiir sayfası karşıma çıktı. Ahmet Kabaklı’nın imtiyaz sahibi olduğu ve edebiyatımızda nice kalemlerin yetiştiği Türk Edebiyatı dergisi Temmuz 1977 45. sayısında şiire yer vermiş.
Memleket için yazılan şiirler edebiyatımızda hayli yer tutar. Bunlara gurbet şiirleri de denir. Şair belli ki Silifke’yi özlemekte ve bu hasretini duman duman ifade etmektedir. Aradan geçen 40 sene küsur yılda yeni nesil aynı memleket özlemini dile getirebiliyor mu acaba? Yoksa doğduğum yer değil doyduğum yer, deyip kayıtsız mı kalıyor çocukluk coğrafyasına?
Şair Nafiz Nayır’ın Rahmi Mavi'ye atfettiği şiir, Anamur-Silifke başlığını taşıyor. Ve dört kıtada şairin hislerini kuvvetlice hissettiriyor. İşte o şiir;
Anamur - Silifke
—Rahmi Mavi'ye—
Güneş çiçektir tepemizde,
Yollarsa kara yılan.
Süslü çocukların rüyaları gibi
Uzanır boşlukta zaman.
Sevdâ başına vurur,
Dağa hasretli bu su.
Ayağını öper durur,
Akdeniz Toros'a hayran.
Susmuş çeşmelere inat,
Çarpar yüreği dağların.
Uçurum kırılmış kanat,
Ölüm bir tahtırevan.
Torosların burcunda
Bitmeyen mesafeler
Gözlerimin ucunda,
Silifke duman duman...
(Türk Edebiyatı Dergisi, Temmuz 1977, Sayı:45)